Euroasia Journal of Mathematics, Engineering, Natural & Medical Sciences https://euroasiajournal.org/index.php/ejas <p><strong>Derginin orijinal adı:</strong> Euroasia Journal of Mathematics, Engineering, Natural &amp; Medical Sciences</p> <p><strong>Kuruluş yılı:</strong> 2014</p> <p><strong>ISSN:</strong> 2667-6702</p> <p><strong>Sınıfı:</strong> Uluslararası İndeksli ve Uluslararası Hakemli</p> <p><strong>Yayım dili:</strong> Türkçe (Azerbaycan, Kazakistan ve Türkiye Türkçesi), İngilizce, Rusça, Çince</p> <p><strong>Yayım dönemleri:</strong> Mart, Mayıs, Temmuz, Eylül, Kasım, Aralık</p> <p><strong>Editörler</strong></p> <ul> <li>Dr. Almaz AHMETOV (Azerbaycan Sağlık Bakanlığı)</li> <li>Dr. Hüseyin ERİŞ (Harran Üniversitesi)</li> <li>Dr. Mehriban EMEK, Adıyaman Üniversitesi</li> </ul> <p><strong>Değerlendirme süreci:</strong> Çift kör hakem</p> tr-TR submission@euroasiajournal.org (Nurlan AKHMETOV (Co-Editor)) submission@euroasiajournal.org (Nurlan AKHMETOV) Sat, 30 Mar 2024 00:00:00 +0300 OJS 3.3.0.11 http://blogs.law.harvard.edu/tech/rss 60 Ortaokul Öğrencilerinin Matematik Okuryazarlığı Farkındalık Düzeyleri https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/437 <p>Tasarım tabanlı araştırma gerçek hayattaki karmaşık zorluklara muhakemelerle pratik çözümler geliştirir. Yaratıcı düşünme gelişimine teşvik eden ve olası çözüm yolları hakkında fikir veren tasarım temelli araştırma aynı zamanda sürecin daha verimli olması için döngüsel şekilde geri bildirim sağlamaktadır. Neyin işe yaradığını ortaya çıkarmasının yanı sıra mekanizmanın çalıştığını göstermekle birlikte gelişimi de ortaya koymaktadır. Bu bağlamda öğrencilerin ihtiyaçlarının tespit edilerek eksikleri doğrultusunda yapılan uygulamaların işe yarayıp yaramadığına bakılarak bu sayede sistemin çalıştığının ve Matematik okuryazarliklarının geliştiğinin gözlenmesi için bu yöntem kullanılmıştır.Tasarım tabanlı araştırma yönteminde gerçek dünya ile çalışılması bağlamsal öğrenmenin araştırma sonuçlarına ulaşılmasında dar ölçümlerin ötesinde biçimsel değerlendirmeyi sağlamaktadır. Tasarım tabanlı araştırma bu çalışmaya uygun görülmektedir çünkü süreç boyunca kullanılan Matematik okuryazarlık sorularından oluşturulmuş etkinliklerin bağlam temelli sorular olup biçimlendirici değerlendirmeyi kapsamasıdır.Bu araştırma ortaokul öğrencilerinin matematik okuryazarlığı başarı düzeyleri ve matematik okuryazarlığı farkındalık düzeylerinin geliştirilmesi amacıyla tasarım tabanlı bir araştırma modeline göre tasarlanmıştır. Çalışma grubunu, amaçlı örnekleme türlerinden ölçüt örnekleme türüne göre 2018-2019 eğitim öğretim yılında Hatay ilinin Dörtyol ilçesindeki 43 altıncı sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak matematik okuryazarlık başarı testi, matematik okuryazarlık özyeterlilik ölçeğinden (MOÖYÖ) yararlanılmıştır. Nicel verilerin analizinde betimsel istatistikler, ANOVA, bağımsız gruplar t testi uygulanmıştır. Araştırmanın nitel sonuçlarına göre öğrencilerin problem kurmaya bakış açıları, problem kurmada öğrencilerin dikkat ettiği noktalar, problem oluşturmadaki kaynaklar ve problem kurmanın sağladığı faydalar hakkındaki görüşlerinin sonucuna ulaşılmıştır.<br><br></p> Sümeyye Güner Bedir, Ayten Pınar Bal Telif Hakkı (c) 2024 Euroasia Journal of Mathematics, Engineering, Natural & Medical Sciences https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0 https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/437 Sat, 30 Mar 2024 00:00:00 +0300 Li-İon Batarya Standartlarının Denizaltı Ana Tahrik Sistemine Uyarlanması https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/441 <p>Teknolojik gelişmelere paralel olarak denizaltılarda kullanılan sistem ve cihazların enerji ihtiyacı artış göstermektedir. Enerji ihtiyacı, dalmış durumda olan denizaltılarda enerji depolama sistemleri tarafından karşılanmaktadır. Bununla beraber, denizaltıların su altında kalma süresinin uzun olması, düşmana gözükmeden operasyonlarını icra edebilmesi, düşmandan hızlı kaçabilmesi ve su üstünde iken batarya şarj süresinin daha kısa olması gibi denizaltılarda aranan önemli yeterlilikler enerji yoğunluğu yüksek batarya teknolojileri kullanılarak sağlanabilir. Bu çalışmada, farklı batarya teknolojileri ve Li-İon batarya teknolojisi enerji, güç, verim ve yatırım maliyeti gibi karakteristik parametreler kullanılarak karşılaştırılmıştır. Denizaltılarda enerji depolama amaçlı kullanılan kurşun asit bataryalara son yıllarda alternatif oluşturan enerji yoğunluğu yüksek Li-İon batarya teknolojisi denizaltıların su altında kalma süresinin arttırılması, bakım gereksinimlerinin azaltılması ve uzun yaşam ömrü gibi avantajları da sağlamaktadır. Yüksek enerji yoğunluğu, denizaltı gibi bir ortamda yüksek standartta güvenlik gereksinimlerinin alınmasını gerektirmektedir. Bu amaçla, mevcut endüstriyel uygulamalarda kullanılan ulusal Li-İon batarya standartları (TS EN IEC 62619, TS EN 62620), ulusal/uluslararası yönergeler ve teknik dokümanlar (VG 96932-120, NAVSEA S9310-AQ-SAF-010, Türk Loydu ve DNV) ele alınarak denizaltı ana tahrik sistemine uygun güvenlik test yöntemleri belirlenmiştir.</p> Nilay Baygın, Erdal Mustafa Yeğin, Korhan Karaarslan Telif Hakkı (c) 2024 Euroasia Journal of Mathematics, Engineering, Natural & Medical Sciences https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0 https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/441 Sat, 30 Mar 2024 00:00:00 +0300 Deepfake Bir Tehdit mi Fırsat mı? https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/442 <p>Deepfake teknolojisi, son yıllarda hızla gelişen yapay zeka ve derin öğrenme algoritmalarıyla oluşturulan sahte ses ve görüntü içeriklerini ifade etmektedir. Bu teknoloji, hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle dikkat çekmektedir. Bu araştırma, deepfake teknolojisinin potansiyel tehditlerini ve fırsatlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Sahte haber ve propaganda, kimlik avı, dolandırıcılık, sahtecilik, kişisel gizlilik ihlalleri gibi olumsuzlukların yanında sanat, film, eğitim, eğlence ve sahte haberlere karşı mücadele gibi siber güvenlik alanlarına ise olumlu anlamda katkı sunmaktadır. Bu araştırma, deepfake teknolojisinin güvenlik, gizlilik ve etik konularıyla birlikte eğitim, eğlence, sanat ve siber güvenlik gibi alanlardaki pozitif etkilerini değerlendirmektedir. Sosyal medya kullanımıyla birlikte bu teknoloji milyonlarca insana hızla ulaşmakta ve toplumu her açıdan etkilemektedir. Sahte ses ve görüntü içeriklerinin hızla yayılabilmesi bu teknolojilerin potansiyel etkilerini daha da artırmaktadır. Toplumu, siyaseti ve iş dünyasını ilgilendiren deepfake teknolojilerinin yükselişi, güvenlik ve etik sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Bu doğrultuda bu teknolojilerin tehdit ve fırsatlarının ele alınması, çalışma için önem arz etmektedir. Doküman analizi yöntemiyle ilgili veri tabanlarından (Google Scholar, Wiley, Science Direct) 2018-2023 yılları arasında elde edilen ulusal ve uluslararası makaleler incelenerek değerlendirilmiştir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, deepfake ile ilgili potansiyel tehditlere karşı hazırlıklı olunmasına yardımcı olmakla birlikte, etik ve güvenilir bir şekilde kullanılmasına da katkıda bulunabilir.</p> Hatice Kübra Çiçek, Nursel Yalçın Telif Hakkı (c) 2024 Euroasia Journal of Mathematics, Engineering, Natural & Medical Sciences https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0 https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/442 Sat, 30 Mar 2024 00:00:00 +0300 İç Mekân Tasarımlarında Kullanılan Ahşap Malzemelere Yüzey Aktifleştirici Maddelerin Etkisi https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/447 <p>İç mekanlarda ahşabın kaplama malzemesi olarak kullanımı birçok avantaj sağlamaktadır. Bu avantajlar ahşabın sağladığı kalite, maliyet, renk, tasarım ve uzun ömür olarak sayılabilir. Ahşap malzemenin kullanım ömrünü, renk ve tasarım çeşitliliğini artırmak için çeşitli yüzey aktif malzemeler uygulanarak özelliklerinin iyileştirilmesi sağlanmaktadır. </p> <p>Bu çalışmada meşe, kayın, merbau, venge ve iroko ahşap kaplama malzemelerinin yüzeylerine uygulanan farklı yüzey aktif maddelerin son ürün üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Özellikle hidrofilik özelliği nedeniyle kullanım alanı sınırlı olan ahşap malzemeler için kullanılan farklı yüzey aktif maddeler ile yüzey etkinliğinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla ahşap kaplama yüzeylerine aynı katman kalınlığında (su bazlı cila, poliüretan cila, organik yağ ve su bazlı renk) yüzey aktif maddeler uygulanmıştır. Ham ahşap yüzeyler ile uygulama sonrasında elde edilen her yüzey arasındaki renk değişimleri L.a.b (Renk Tayini Testi) ve su ile temas açılarında oluşan değişimler Gonyonometre (Temas Açısı Ölçüm) Cihazı ile ölçülmüştür. Elde edilen veriler birbiri ile karşılaştırılarak ölçüm sonuçları ayrıntılı irdelenmiştir.</p> <p>Araştırma sonuçları, ahşap malzeme yüzeylerine uygulanan farklı farklı yüzey aktif maddelerin farklı renk ve su temas açıları gösterdiği görülmektedir. Çalışmadaki temas açısı sonuçları değerlendirildiğinde en fazla su emme özelliğine sahip ham ahşap malzemenin kayın olduğu görülmektedir. Organik yağ uygulaması yapılan irokonun ise en düşük su emme değerine ulaştığı görülmektedir. Renk ölçüm sonuçlarına bakıldığında, L değerindeki en fazla değişim ham kayın ile organik yağ uygulanan kayın arasında, a* değerindeki en fazla değişim ham kayın ile poliüretan cila uygulanan kayın arasında ve b* değerindeki en fazla değişim ise ireko ile organik yağ uygulanmış ireko arasında olduğunu görülmektedir.</p> Selim Taşçı Telif Hakkı (c) 2024 Euroasia Journal of Mathematics, Engineering, Natural & Medical Sciences https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0 https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/447 Sat, 30 Mar 2024 00:00:00 +0300 Hipertansif Hastalarda Tinnitus Sıklığı https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/444 <p>Tinnitus (kulak çınlaması), herhangi bir dış uyaran ya da dış kaynak olmadan oluşan bilinçli bir ses duyumu algısı olup, hastalar tarafından çınlama, cızırdama, tıslama veya nadiren müzik sesi gibi tanımlanır. Tinnitus çok faktörlü bir klinik durum olan hipertansiyon başta olmak üzere birçok faktörle ilişkidir. Çalışmamızın amacı hipertansiyon hastalarında tinnitus sıklığını araştırmak ve ilgili literatür ışığında tartışmaktır.</p> <p>Çalışmamızda Ocak 2020 ile Haziran 2023 tarihleri arasında hipertansiyon tanısı olan 63 yetişkin hastada tinnitus sıklığı araştırılmıştır. Hastaların rutin laboratuvar ve radyolojik tetkiklerin yanında D vitamini, B12 vitamini, magnezyum ve folat seviyeleri de ölçüldü. İstatistiksel analiz için t testi kullanıldı ve 0,05'ten küçük p değerleri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.</p> <p>Çalışma kapsamına giren 30 (%47.61) kadın ve 33 (%52.38) erkek hasta vardı. Sekizi erkek ve yedisi kadın olmak üzere toplam 15 (%23.8) hastada tinnitus yakınması bulunmaktaydı. Tinnitus olan hastaların yaş ortalaması 68.66±9.49 yıl ve tinnitus olmayan hastaların yaş ortalamasıysa 62.39±9.89 yıl idi. Tinnitus olan hipertansif hastalarda ortalama yaş anlamlı olarak daha yüksekti (p&lt;0.05). Tinnitus olan hipertansiflerde ortalama B12 vitamini düzeyiyse anlamlı olarak daha düşüktü (p&lt;0.05). Tinnitus olan 15 hastanın sekizi (%53.33), tinnitus olmayan 48 hastanın 15’i (%31,24) diyabetik idi.</p> <p>Çalışmamızda hipertansif hastalarda %23.8 gibi oldukça yüksek bir tinnitus sıklığı gözlenmiş olup, özellikle yaşlı hastalarımızda tinnitus ile hipertansiyon arasındaki ilişki dikkat çekicidir. Ancak, hipertansiyon ve tinnitus karşılıklı olarak birbiriyle ilişkili olduğundan, gençlerde dahil tinnitus yakınması olan tüm olgular hipertansiyon, diyabet ve dislipidemi yönünden değerlendirilmelidir. Ayrıca, D vitamini ve B12 vitamini düzeylerinin eksikliklerinden de kaçınılmalıdır.</p> Meral Ekim, Hasan Ekim Telif Hakkı (c) 2024 Euroasia Journal of Mathematics, Engineering, Natural & Medical Sciences https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0 https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/444 Sat, 30 Mar 2024 00:00:00 +0300 2023 Kahramanmaraş Depremi Sonrası Deprem Bilincinin Sorgulanmasına İlişkin Çalışma https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/430 <p>Depremler önlenemez doğa olaylarıdır; Toplumların sosyal, ekonomik kültürel faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyerek, büyük ölçüde can ve mal kayıplarına neden olurlar [1,2]. Günümüzün teknolojik imkânlarıyla ve yapılan bilimsel çalışmalarla depremlerin, geçmişte olduğu gibi gelecekte de ciddi can ve mal kayıplarına neden olacağı tahmin edilmektedir [3]. Fakat deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapılacağını bilmek ve uygulamak vereceği zararı en aza indirebilir. Bunun için bireyin deprem afetini, yaşadığı yerdeki deprem potansiyelini bilmesi, depremden korunmak için yapılması gerekenler konusunda bilgi sahibi olması ve bu bilgiyi uygulayabiliyor olması gerekir [4].</p> <p>Bu çalışmada katılımcıların deprem öncesi, sırası ve sonrasında ne gibi davranışta bulundukları ve sosyal medyanın deprem bilincinde nasıl bir etkisi olduğu hakkında bir anket hazırlanmıştır. Değerlendirmede 43 ilden toplamda 516 kişiye ulaşılmış ve bunların çoğunluğu deprem yaşayan kişilerdir. Değerlendirme sonucunda depremin insan üzerindeki etkilerine bakılıp son yaşanan depremden sonra insanların biraz olsun bilinçlendiği fakat yine de davranışa geçirmedikleri gözlemlenmiştir. Yaşanan depremler sonucu sivil toplum kuruluşlarının ve ilk yardım bilenlerin ne kadar önem taşıdığı görülmüş oldu. Uygulanan anket çalışmasında katılımcıların %7,4’ü acil durumlarla ilgili herhangi bir sivil toplum kuruluşuna üye olduğunu, %35,7’sinin ise ilkyardım eğitimi aldığı görüldü. Anket sonuçları doğrultusunda toplumumuzda insanların daha çok bilinçlenmesi ve öğrendiklerini davranışa yansıtmaları için daha çok çalışma yapılması gerektiği görülmüştür.</p> Diclenur Özdemir, Gülden Asan Telif Hakkı (c) 2024 Euroasia Journal of Mathematics, Engineering, Natural & Medical Sciences https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0 https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/430 Sat, 30 Mar 2024 00:00:00 +0300 Türkiye'de Hane Yoğunluğu En Yüksek 10 İldeki Bina ve Hane Özellikleri ile Yenileme İhtiyaçları Hakkında Bazı Çıkarsamalar https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/491 <p>Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından, AB üye ülkeleriyle uyumlu şekilde Ekim 2021 ile Nisan 2022 tarihleri arasında, idari kayıtlara dayalı "Nüfus ve Konut Sayımı (NKS), 2021" yapılmıştır.</p> <p>TÜİK tarafından yürütülmüş NKS çalışmasını baz alarak, bu çalışmada, NKS verilerine ilave olarak, Türkiye nüfus istatistikleri, yaşlı nüfus istatistikleri, bina sayımları ve ilgili araştırma çalışmaları incelenerek, Türkiye'de hane halkı sayısının en yüksek olduğu 10 ildeki konutlar üzerine bir inceleme çalışması yapılmıştır. Çalışmada bina sayısı, konut tipi, bina kat sayısı, bina inşa yılı, konut mülkiyet durumu, oda sayısı, kişi başına düşen oda sayısı, binada asansör mevcudiyeti, hane halkı tipleri, nüfus, yaşlı sayısı, inşaat maliyet endeksleri parametreleri birbiriyle ilişkilendirilebilecek tablo ve grafiklerle sunulmuş, analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir. Ayrıca konut stokundaki yenilenme gereksinimleri ve yönelimleri ve gelecekteki istatistiki çalışmaların kapsamı hakkında bazı çıkarsamalar yapılmıştır.</p> Dicle Özavcı Telif Hakkı (c) 2024 Euroasia Journal of Mathematics, Engineering, Natural & Medical Sciences https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0 https://euroasiajournal.org/index.php/ejas/article/view/491 Sat, 30 Mar 2024 00:00:00 +0300